Hollanda'da Eğitim Görmek

Tam zamanlı öğretim elemanı olabilmem için part-time çalıştığım okulum beni yurtdışında post doktora yapmaya zorlamıştı. Avrupa’da bu tecrübeyi yaşamamın gerekliliğini burada yaşadıkça çok daha iyi anlayabiliyorum.
Avrupa Komisyonu tarafından Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Yardım Programı kapsamında verilen bursu kazanarak Groningen Üniversitesi’nde 2013-2014 akademik yılında post doktora yapma imkanı buldum. Okulum dünya çapında ilk 100 üniversite içerisinde bulunuyor. Akademik anlamda kendi alanımla ilgili birçok ders, seminer ve konferansa katılma şansını burada yakaladım. Dünyaca tanınan ve alanında uzman birçok akademisyenle tanışma şansım oldu. Bir akademik yıl çerçevesinde özellikle akademik yayın yapabilmek için kendime zaman ayırma fırsatını yakaladım. 15 yıllık bankacılık deneyimimi teorik anlamda ve akademik olarak tecrübenin yanında farklı bakış açılarını görüp analiz etme şansım oldu.
Groningen şehri Hollanda’nın kuzeyinde bulunan bir üniversite kasabası diyebiliriz. Felemenkçenin Hollanda’nın ana dili olmasına rağmen üniversite eğitimi ve günlük kullanılan ikinci yaygın dil ise İngilizce, bu yönüyle Hollanda’daki üniversitelere dünyanın her yerinden öğrenci kabul edilmektedir. Her bir ülke veya bölgeye ait öğrenci birlikleri bulunmakta ve düzenlenen farklı organizasyonlarla sürekli kültür etkileşimleri yaratılmaktadır. Burada Türk öğrencilere ait birliğe katılarak bu organizasyonlara katılma fırsatını yakaladım. Groningen’de yaşam hakkında birçok bilgiyi derleyerek birliğimize ait internet sayfası hazırlanmasına yardımcı oldum. Böylelikle şehirle ilgili keşfedemediğim bazı şeyleri de bu yolla öğrendim. Üniversiteler de ayrıca öğrenci birlikleriyle düzenli olarak toplantılar düzenlenmekte, gerçekleşen ve gerçekleştirilecek olan organizasyonlarla ilgili bilgi alış verişinde bulunmaktadır. Üç ayda bir yapılan bu toplantılara şahsen de katılarak ülkemi tanıtabildim.
Avrupa’da hayat oldukça düzenli, bana kattıklarına gelince akademik tecrübenin yanında daha sabırlı, daha sakin ve daha hoşgörülü bir kişi oldum.
Hollanda’nın kültürünü hafta sonlarında diğer şehirleri de gezerek öğrenmeye çalışıyorum. Bu gezileri gerçekleştirmenin ucuz yollarını da öğrendim. Örneğin indirimli tren biletlerinin yanında, bir yıl boyunca kullanabileceğim müze kartı edindim. Diğer Avrupa ülkelerini gezip dolaşmayı ucuz yollarla sağlama imkanı buldum. İlk dönem için İngiltere, Fransa ve Almanya’ya seyahat ettim. İkinci dönemde ise Belçika, İrlanda ve İskoçya ziyaret etmeyi planladığım ülkeler arasında.
Avrupa’yı tatil dışında yaşama şansını 37 yaşında yakaladım; öğrenmenin yaşı ve sınırı kesinlikle yok. Herkesin Avrupa tecrübesini yaşayabilme fırsatını en kısa sürede yakalayabilmesini canı gönülden diliyorum.
Dr. Veclal GÜLAY